Alice Harikalar Diyarında Kitabı Ne Anlatıyor?
Sanıyorum, Oz Büyücüsü’nden sonra hayali karakterlerin yer aldığı en etkileyici kitaplardan bir tanesi de Alice Harikalar Diyarında kitabı idi. Hayali karakterle bezenmiş olan bu kitap, bir çocuk kitabına göre oldukça politik mesajlar içerir. Lewis Carroll’a ait olan eser, mizahi karakterlerle şekilleniyor. Kitap hakkında en ilginç şey ise Çin’de yasaklanmış olduğudur. Hayvanların insan dilini kullanmamalı gerekçesiyle yasaklanıyor. Birçok tartışmaya konu olmuş bu kitabın, birçok kere filmi ve müzikali yapıldı. Yaşam, toplum, politika, siyaset ve hayat hakkında birçok şeyi sorgulamaya iten Alice Harikalar Diyarında , onlarca metaforu ve felsefi düşünceyi de içinde barındırıyor. Zaten bu kadar popüler olmasının sebeplerinden biri de kuşkusuz, içindeki metafor zinciri ve insanı sorgulamaya itişidir.
Alice, tavşan deliğinden aşağı düştüğünde, kendisini adeta bir harikalar diyarında buluyor. Konuşan hayvanlar, çay partileri ve tuhaf bir kraliçeden söz ediyoruz! Alice Harikalar Diyarında kitabı hakkında bir başka düşünce ise bu diyarın İngiltere olduğudur. Kırmızı Kupa Kraliçesi ile ilgili kısma ise yazının devamında değineceğiz. Burası henüz yeri değil. 😊
Kitap boyunca ortaya çıkan beyaz bir tavşana rastlıyoruz. Bir de nargile içen tırtılımız var tabii! Bu tırtıl Alice’e sürekli bir mantar yedirme çabasında ve bu mantarın, Alice vücudunu değiştirmek ve ortama uyum sağlamak istediğinde işe yarayacağını savunuyor. Kitaptaki bu bölümler, uyuşturucuya özendirdiği düşüncesine sebep oluyor ve kitabın yasaklanmasının temel nedenlerinden görülüyor.
Sürekli gülümseyen ve ortalıktan kaybolarak tekrar gelen kedi ise Cheshire Kedisi’nden başka bir şey değil. Kedi gittiğinde bile bazen sırıtışı geride kalıyor. Kimilerine göre bu durum, yetişkinlik ve çocukluk arasındaki zamanı temsil ediyor.
Çay partileri ise olaya bambaşka bir boyut katıyor. Victoria Çağı’nda çay partileri, sosyal normlar ve kültürel kurallar için oldukça önemliydi. Alice Harikalar Diyarında kitabı ise çay partilerinde tam bir kaosu andırıyor. Kural bulunmuyor ve sosyal kısıtlamaların ötesine geçilmeye çalışılıyor. Kitapta çay partilerine katılan fare ise bir metafor olarak düşünülüyor. Karl Marx’ın proletaryan sembolü olarak görülüyor. Kupa kralı ve kraliçesi ise tam bir monarşi örneği olarak kitapta yer ediniyor. Özetle Alice Harikalar Diyarında hayali karakterleriyle bir çocuk kitabı gibi gözükse de, yetişkinlerin dünyasından birçok tema barındırıyor.
Alice Harikalar Diyarında kitabı hakkında bir başka teori ise Alice’in akıl hastalıkları olduğu üzerine oluyor. Alice bir paranoid şizofreni olarak görülürken Çılgın Şapkacı için Bipolar ve TSSB semptomları gösterdiği söyleniyor. Aslında isimleriyle de özdeştikleri söylenebilir.
Alice, tavşan deliğinden aşağı düştüğünde, kendisini adeta bir harikalar diyarında buluyor. Konuşan hayvanlar, çay partileri ve tuhaf bir kraliçeden söz ediyoruz! Alice Harikalar Diyarında kitabı hakkında bir başka düşünce ise bu diyarın İngiltere olduğudur. Kırmızı Kupa Kraliçesi ile ilgili kısma ise yazının devamında değineceğiz. Burası henüz yeri değil. 😊
Kitap boyunca ortaya çıkan beyaz bir tavşana rastlıyoruz. Bir de nargile içen tırtılımız var tabii! Bu tırtıl Alice’e sürekli bir mantar yedirme çabasında ve bu mantarın, Alice vücudunu değiştirmek ve ortama uyum sağlamak istediğinde işe yarayacağını savunuyor. Kitaptaki bu bölümler, uyuşturucuya özendirdiği düşüncesine sebep oluyor ve kitabın yasaklanmasının temel nedenlerinden görülüyor.
Sürekli gülümseyen ve ortalıktan kaybolarak tekrar gelen kedi ise Cheshire Kedisi’nden başka bir şey değil. Kedi gittiğinde bile bazen sırıtışı geride kalıyor. Kimilerine göre bu durum, yetişkinlik ve çocukluk arasındaki zamanı temsil ediyor.
Çay partileri ise olaya bambaşka bir boyut katıyor. Victoria Çağı’nda çay partileri, sosyal normlar ve kültürel kurallar için oldukça önemliydi. Alice Harikalar Diyarında kitabı ise çay partilerinde tam bir kaosu andırıyor. Kural bulunmuyor ve sosyal kısıtlamaların ötesine geçilmeye çalışılıyor. Kitapta çay partilerine katılan fare ise bir metafor olarak düşünülüyor. Karl Marx’ın proletaryan sembolü olarak görülüyor. Kupa kralı ve kraliçesi ise tam bir monarşi örneği olarak kitapta yer ediniyor. Özetle Alice Harikalar Diyarında hayali karakterleriyle bir çocuk kitabı gibi gözükse de, yetişkinlerin dünyasından birçok tema barındırıyor.
Alice Harikalar Diyarında kitabı hakkında bir başka teori ise Alice’in akıl hastalıkları olduğu üzerine oluyor. Alice bir paranoid şizofreni olarak görülürken Çılgın Şapkacı için Bipolar ve TSSB semptomları gösterdiği söyleniyor. Aslında isimleriyle de özdeştikleri söylenebilir.
Alice Harikalar Diyarında Nasıl Yazıldı?
Oxford’da matematikçi olan Charles Dodgson, takma adıyla Lewis Carroll tarafından kurgulanan bu kitap, ilk olarak dekan Henry Liddel’in kızlarına bir teknede kürek çekerken anlatılmıştı. Zaman geçirmek için sürekli olarak hikâyeler anlatan Charles, bunu takma bir ad ile kitaba dönüştürdü.
Kimin Eseri?
Charles Dodgson, takma ve bilinen adıyla Lewis Carroll tarafından yazılmıştır.
Alice Harikalar Diyarında Şapkacı Kim?
Filmini soruyorsanız o çılgın karakter Tarrant Hightopp idi. Daha sonraki kurgularda ise başarılı oyunculuğuyla Johnny Depp yer aldı. Kurgusal karaktere döndüğümüzde ise Çılgın Şapkacı’nın bilmecelerle gezinen ve sıradışı moda anlayışını görebiliyoruz.
Kırmızı Kraliçe Kim?
Kırmızı Kraliçe için bir alegori olduğu öne sürülüyor. Harikalar Diyarı, İngiltere ile özdeştiriliyor ve Kupa Kraliçesi için de tahttakiler vurgulanıyor. Adalet duygusunun çarpıklığından ve kitapta yer alan baskıcı üst sınıftan bunu rahatlıkla anlayabiliyoruz.
Yorumları Göster