Stockholm Sendromu Nedir?
Stockholm sendromu nedir ? Stockholm sendromu, günümüzün popülaritesi en yüksek psikolojik tepkilerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Filmlerde, dizilerde ve kitaplarda sıklıkla işlenen bu sendrom, oldukça ilgi çekiyor. Stockholm sendromu meşhur Britannica’a sözlüğe göre; “Bir tutsağın kendisini tutsak edenlerle olduğu kadar onların gündemleri ve talepleri ile de yakından özdeşleşmeye başladığı psikolojik tepkidir.” diye açıklıyor.[1] Rehinelerin kaçırıldıktan ve kurtulduktan sonra onları kaçıranlara duyduğu sempati ve taleplerinin haklılığına yönelik sözleri bu uyumsuz durumun sorgulanmasına sebep olmuştu. Stockholm sendromunun adı ise bu sendromun ilk geçtiği yer ile ilişkilendiriliyor. Stockholm’da İsveç’te bulunan başarısız bir banka soygunu sırasında (1973) dört çalışan, soyguncular tarafından rehin alınıyor. Bir rehine ve İsveç Başbakanı arasında geçen telefon görüşmesinde, banka çalışanının kendisini tutsak edenlere tamamen güvendiği ve asıl polis saldırısında öleceğinden korktuğu kayıtlara geçirildi. Otoriteye, polislere veya kurtarma girişiminde bulunan diğer kişilere karşı negatif duyguların geliştiğini de görebiliriz.
Stockholm Sendromu Nasıl Anlaşılır?
Stockholm sendromu nasıl anlaşılır? Stockholm sendromunun anlaşılabilmesi için bazı belirtiler görebilirsiniz. Bu belirtiler anlamakta yol gösterebilir:
- Tutsak edenlere veya istismarcılara karşı nezaket ve şefkat algılayabilirsiniz.
- Onları tutsak edenler ve istismar edenlerle aynı hedefleri paylaşmak, dünya görüşlerini ve ideolojilerini benimsemeleri
- Kaçma fırsatı verildiğinde dahi kaçmamaları
- Esir tutanlara veya istismarcılara acıma duygusu beslemeleri
- Esir tutanlara veya istismar edenlere karşı olumlu duygular beslemek ve geliştirmek
- İlgili faillerin yakalanmasında veya onlardan kurtulma noktasında polise veya yetkili kişilere yardım etmeyi reddetmek ve engel olmak
- Polis, aile, arkadaşlar ve esir tutuldukları durumdan kurtulmalarını sağlayan her şeye ve herkese karşı negatif duygular beslemeleri
Stockholm Sendromu Neden Olur?
Stockholm sendromu neden olur? Araştırmalar gösteriyor ki Stockholm Sendromu aslında hayatta bırakılmanın yarattığı bir minnet duygusu sonucunda oluşuyor. Rehin alınan kişiler ilk başta ölüm ile tehdit ediliyorlar ve daha sonra ölüm tehdidinin ortadan kalması ile birlikte kendilerini esir tutan kişiye bir minnet duyuyorlar. Hayatlarını onlara borçlu olduğu düşüncesi ağır basıyor. Aradaki bu uyumsuz bağın oluşması birkaç gün içerisinde oluyor. Hayatta kalma arzusu, durumu yaratan kişiden nefret etmeyi zorlaştırıyor. Hayatta kalma isteğinin karşılanması, nefret etme isteğinin bastırılmasını sağlıyor. Hatta rehinelerin kendilerini esir tutan kişiye aşık olduklarını bile görebilirsiniz. La Casa De Papel dizisi, bugünlerde milyonların dilinde yer edinen bir Netflix dizisi. La Casa De Papel dizisinde Stockholm sendromunun en iyi örneğini görebiliriz. Bir banka çalışanı olan Monica, soygunda bir rehinedir. Hatta soygun esnasında vurulur ancak bu durum soygunculardan olan Denver’a aşık olmasına engel olmaz. 1974’teki Patricia Hearst olayındaki gibi Monica’da dizide daha sonra banka soygununa yardım ediyor olacaktır. Aşk, empati ve sempatinin dışında aynı zamanda esir alan kişileri koruma arzusu da ortaya çıkabilir. Stockholm sendromu bir psikolojik teşhisten ziyade, tutsak ve esir arasındaki duygusal ilişkiyi ve tutsağın verdiği duygusal tepkiyi anlamanın bir yoludur.
Stockholm sendromunun korkunç bir durumla başa çıkma yöntemi olduğu da düşünülebilir. Rehineler insanlıktan çıkarılmadıkları için ve temel ihtiyaçlar için esir tutan kişiye bağlı olduğunda da bu durum gelişebilir.
Stockholm Sendromu Filmleri & Dizileri Nelerdir?
Stockholm Sendromu Filmleri
- 365 Days (365 Gün)
- Berlin Syndrome (Berlin Sendromu)
- Stockholm
- Out of Sight (Gözden Uzak)
- Twelve Monkeys (12 Maymun)
- V for Vendetta
Stockholm Sendromu Dizileri
- La Casa de Papel
- Clark
Bilgi Edinilen Kaynaklar
- https://www.britannica.com/science/Stockholm-syndrome
- https://www.webmd.com/mental-health/what-is-stockholm-syndrome