Ahlak Felsefesi Nedir?

Ahlak felsefesi nedir ? Ahlak felsefesi, ahlaki iddiaların anlamı ve gerekçelerinin rasyonel bir çalışmasıdır. Bir ahlaki iddiası, bir eylemi veya bir kişinin karakterinin doğruluğunu ya da yanlışlığını değerlendirir. Ahlakın özüne doğru çıkılan bir keşif ve araştırmadır. Örneğin;” Yalan söylemek yanlıştır.” Yalan söyleme eyleminin yanlış olduğunu iddia ederken, “Tembel olmamalı” diyerek bir karakter özelliğinin (tembellik) yanlış olduğu iddia edilir. Ahlak felsefesi genellikle üç farklı alana ayrılır: metaetik, normatif etik ve uygulamalı etik.

Metaetik: Ahlaki iddiaların argümanlarının doğasını inceler. Bu kısmen ahlaki iddiaların açık temel anlamlara sahip olup olmadığını belirlemeye çalışmayı içerir. (Belirsizlikten kaçınma durumu söz konusudur.) Şu gibi sorulara yanıt aramaya çalışır:

-Ahlaki iddialar bireysel duyguların ifadeleri midir?
-Ahlaki iddialar sosyal icatlar mıdır?
-Ahlaki iddialar ilahi emirler midir?
-Ahlaki iddialar haklı çıkarılabilir mi?
-Onları nasıl haklı çıkarırız?

Normatif Etik: Doğru ve yanlışı tanımlamaya çalışmak üzerine kuruludur ve buna yönelik ahlaki standartları inceler. Tarihsel olarak baktığımızda ise bunun iyi ve kötü alışkanlıkları, görevleri ve yapılan bir davranışın sonuçlarını incelemek olduğunu da görebiliriz. Ek olarak, tarihsel olarak normatif etik, doğru ve yanlış davranışı tanımlayan tek bir ahlaki standardın olasılığına odaklanmıştır; ancak filozofların birden çok ahlaki standartla birlikte bir ahlaki çoğulculuk önermesi daha yaygın hale geldi.

Uygulamalı Etik: Uygulamalı etik, belirli ahlaki konuları inceler.   Örneğin, kürtaj, ötenazi, ölüm cezası, çevresel kaygılar veya eşcinsellik ahlakına değinildiğinde uygulamalı etikten söz edilir.  Metaetik ve normatif etiğin kavramsal araçlarını kullanarak, uygulamalı etikteki tartışmalar bu sorunları çözmeye çalışır.

Etik olarak da adlandırılan ahlak felsefesi, iyi ve kötü ile ve ahlaki olarak doğru ve yanlış olan ile ilgilenir. Geleneksel anlamda etik, ahlakın felsefi çalışmasına atıfta bulunmaktadır. İkinci olarak ise, insanların nasıl yaşaması gerektiği konusunda genellikle bir grup tarafından ortak karar alınan veya benimsenen sistematik bir inançlar dizisi olarak ifade edilir. Etik ve ahlak artık birçok bağlamda neredeyse birbirinin yerine kullanılabiliyor. Buna rağmen felsefi çalışmaların adının etik olarak kaldığını görebiliriz. Ahlak felsefesi , etik ile birlikte birçok soruyu da beraberinde getirecektir. Etiğin ilgilendiği sorular arasında şunlar yer alır:

-Nasıl yaşamalıyız?
-Mutluluğu mu yoksa bilgiyi mi hedefleyelim?
-Erdem mi yoksa güzel nesnelerin yaratılması mı?
-Mutluluğu seçersek, bu bizim mi olur yoksa hepimizin mutluluğu mu olur?
-İyi bir amaç için dürüst olmamak doğru mu?
-Dünyanın başka yerlerinde insanlar açlıktan ölürken bolluk içinde yaşamayı haklı gösterebilir miyiz?
-Masum insanların öldürülmesinin muhtemel olduğu durumlarda savaşa gitmek haklı mı?

Ahlaki ilkelerden söz etmenin daha doğru olacağı yerlerde etik yargılara veya etik ilkelere atıfta bulunmak artık daha yaygındır.

Kant Ahlak Felsefesi
Kant ahlak felsefesinde temel ahlaki ilkelerin kategorik zorunluluk olarak adlandırıldığını görebilirsiniz. Faydacılıkçılık gibi, Immanuel Kant’ın ahlaki teorisi de içsel bir değer teorisine dayanır. Ancak faydacının mutluluğu, haz olarak düşündüğü ve acının yokluğunu öz değeri olan şey olarak kabul ettiği yerde, Kant, kendi iyiliği için ahlaki değere sahip olmanın tek düşüncesini alır. Özerk rasyonel ahlaki failler olarak tasarlanan kişiler, içsel ahlaki değere sahip varlıklardır. Kişilerin bu değeri, onların ahlaki saygıyı hak etmesini sağlıyor. Kant’ın ahlaki teorisine genellikle “kişilere saygı” ahlak teorisi de denir.
Başta kategorik zorunluluktan söz etmiştik. Aslında kategorik zorunluluk denilen şey, sadece bir emirdir. Kategorik zorunluluk anlaşılabilir. Varsayımsal bir zorunluluk ise daha karmaşıktır. Bir hedefe ulaşmak için ne yapılması gerektiğini söyler. “Matematikte iyi bir not almak istiyorsanız, ödevinize düzenli olarak çalışın” iyi not almak için yapmanız gerekeni söyler, ancak umursamadığınızda ne olacağını söylemez. Varsayımsal zorunluluk bunu söylerken kategorik zorunluluk ise arzu ettiğiniz amaç veya amaç ne olursa olsun size nasıl davranacağınızı söyler. Kant, ahlakın temel bir yasası varsa, bunun kategorik bir zorunluluk olduğunu savunur. Ahlakın temel ilkesini kategorik bir zorunluluk kabul etmek, ahlaki nedenlerin diğer türden nedenleri geçersiz kıldığı anlamına gelir.

Nietzsche Ahlak Felsefesi
Nietzsche ahlak felsefesi, yönelim açısından kritik konulardan bir tanesidir. Ahlaka hem insan failliğine ilişkin savunulamaz tanımlayıcı (metafizik ve ampirik) iddialara olan bağlılığı hem de kendine özgü normlarının ve değerlerinin en yüksek türlerin gelişmesi üzerindeki zararlı etkisi nedeniyle saldırır. Ezoterik bir ahlakçı olarak Nietzsche, toplumun genelindeki bir dönüşümde değil, yüksek insanları ahlak konusundaki yanlış bilinçlerinden (bu ahlakın onlar için iyi olduğuna dair yanlış inançlarından) kurtarmayı hedefler. Ahlaka karşı bir meydan okuyuş görebiliriz. Belirli bir zamana kadar etik üzerine geleneksel felsefe konularından uzak olduğunu da söyleyebiliriz. İyinin doğası nedir? diye soranlara yanlış soruyu sormaları dışında diyecek çok az şeyi bulunuyordu. Değerler konusunda tam bir anti-realistti. Nietzsche için ahlaki gerçeklerin olmadığından söz edebiliriz ve doğada kendi içinde değeri olan hiçbir şey yoktur.  Bundan da öte iyi veya kötüden bahsetmek, insana ait yanılsamalardan ve yaşamayı gerekli bulduğumuz yalanlardan bahsetmektir düşüncesini içerir. Bize “insanın gerçekliği kendi yarattığı ideal bir dünya ile tamamlaması gerektiğini” söylüyor. Yani, biyolojik doğamız gereği dünyayı ahlaki merceklerle görmeye, onu iyi ve kötü olarak değerlendirmeye mecburuz.

Ahlak Felsefesine Göre İyi Nedir?

Ahlak felsefesinin iyi, kötü, doğru ve yanlış dörtlüsü etrafında şekillendiğini biliyoruz. Ahlak felsefesine göre iyi nediri incelediğimizde, yazının başında da vurguladığımız üzere yapılması gereken davranışlar olduğunu söyleyebiliriz. Ahlakça değerli olan olarak da ifade edilir.

Ahlak Felsefesinin Kurucusu Kimdir?

Sokratis’in savunmasından da hatırladığımız üzere adalet ve ahlak gibi konulara sıkça değinildiğini görürüz. Sokrates ahlak felsefesinin kurucusu olarak bilinse de, Sokrates’in varlığından tam olarak emin değiliz. Sokrates’i sadece Aristoteles’in (Platon) kitaplarında ve diyaloglarında yer verdiği kadarıyla tanıyoruz. Aristoteles içinse kurucusu diyebiliriz. Aristoteles ilk defa iyi, erdem, özgürlük ve mutluluk gibi kavramları felsefeye ve kavram yapısına kazandırmış olması ile bilinir. M.Ö 4. Yüzyılda ortaya çıktığı biliniyor.
Ahlak Felsefesinin Diğer Adı Nedir?
Ahlak felsefesinin diğer adı “etik”tir. Etik felsefesi veya ahlak felsefesi olarak da adlandırılan felsefe dalına bu isim verilmiştir.

Bilgi Edinilen Kaynaklar

1)https://www.britannica.com/topic/ethics-philosophy
2)http://srjcstaff.santarosa.edu/~maparicio/philosophy/lessons/moral_philosophy.html
3)https://plato.stanford.edu/entries/nietzsche-moral-political/#:~:text=Nietzsche’s%20moral%20philosophy%20is%20primarily,the%20highest%20types%20of%20human
4)https://iep.utm.edu/spin-mor/#:~:text=Spinoza’s%20metaphysical%20views%20quickly%20commit,are%20any%20such%20moral%20qualities.

Yazar Hakkında

Canan Şahin

Founder

Bir dijital pazarlama ajansında SEO Team Lead olarak çalışıyorum. Boş zamanlarımda blog yazısı yazmayı ve bunları meraklı okuyucularla paylaşmayı seviyorum.

Tüm yazıları göster